10 Eylül 2009 Perşembe

ABDULKERİM MAHDUM
1942 Yılında Afganistan’ın Cevizcan Vilayeti Kızlayak Kasabasında dünyaya geldi. İlk ve Orta okul eğitimini Kızılayak'ta tamamlayan Abdulkerim Mahdum, babası Seracettin Mahdum tarafından özel olarak eğitilmiştir. Babası Seracettin Mahdum'u 14 yaşında kaybeden Abdulkerim, aile yönetimini küçük yaşta devralmıştır.
Bu süre içeresinde Afganistan’ın kuzeyinde bulunan Türk halkının ileri gelenleri ile bu yaşlarda tanışır. Küçük yaşlardan itibaren kendisini göstermeye başlayan Abdulkerim Mahdum, halkın ve ileri gelenlerinde büyük ısrarı sonucu 1968 yılında milletvekili seçilir.
Başkent Kabil’e milletvekili olarak atanan Mahdum, Afganistan’da en genç milletvekili ünvanlına sahip olur.
26 yaşında meclise giren Abdulkirem Mahdum Afganistan’da hiçbir boy gözetmeksizin tüm Türk halkına eksiksiz hizmet vermeye çalışmıştır.
Milletvekilliği döneminde aileler arasındaki sıcak diyaloglarının da elvermesiyle Afgan Kralı Zahirşah’ın en yakın adamlarından biri olarak biliniyordu. İki dönemlik parlamentoda milletvekilliği yapan Mahdum, Afgan Türk halkına en belirgin hizmetlerinden biri, okullarda Türk dilinde eğitim almasını sağlar, Afgan radyosunda Türkmen ve Özbek dilinde ikişer saat yayın hakkı almıştır.
Bunların dışında Afganistan’da Türklerin yoğunlukta yaşadığı küzey bölgesi için 37 proje hazırlamıştır. Bu hazırladığı projeler arasında altyapı çalışmaları, yol, köprü, okul ve barajların kurulması ve kanallar gibi bir çok proje yer alıyordu. Başkent Kabil'de eğitim alan Türk öğrencilere karşılıksız burs sağlayan Mahdum, hatta bazı öğrencileri ailelerinden zorla alarak yüksek okullurda okutulmasını temin etmiştir.
Kral Zahir Şah, yeğeni ve aynı zamanda damadı olan Muhammet Davut Şah tarafından devrilmesiyle Afgan hükümeti ile ilgisini kesen Abdulkerim Mahdum, ülkede çeşitli boylar tarafından gizli olarak partiler kurulduğunun farkına varır.
Afgan Türklerinin de böyle bir gereksinime ihtiyaç olduğunu sezen Mahdum Türk boylarının yer aldığı ‘’Erkin Türkistan’’ isminde bir Türk partisi kurmuştur. Ülkede durumun giderek kötüye gittiğini bilir ve dedesinin de vasiyeti olan ailesini Anadoluya, yani Türkiye’ye yerleştirmek için arayışlara girecektir.
Bu konuda ön araştırma yapmak için Türkiye’ye hareket eden Abdulkerim Mahdum, burada Rusların, Afganistan’ı işgal etmesiyle tüm hayalleri alt üst olur.
(Ortada Demirel, sağda Mahdum sol tarafta Doğu Türkistanlı lider Tohtabay)
1978’de Türkiye'ye gelen Mahdum, 1938 yıllarında yerleşen ve burada mesken tutan Doğu Türkistanlı akrabaları ile de tanışır. Bu arada memleketi Afganistan’da iktidarda olan Davutşah’da devrilir. Yerine Rus yanlısı Nurmuhammet Teraki iktidara gelir. Afganistan’ın Ruslar tarafından işgal edildiğini Türkiye'de öğrenen Mahdum, derhal Afganistan’a dönmeye karar verir. Doğu Türkistan'lı göçmenler tarafından Afganistan’a gitmemesi yönde her ne kadar ikna etmeye çalışsalar da başaramazlar. Abdulkerim Mahdum sırf ailesini kurtarmak için kendisini feda etmeyi düşünerek Afgan toprağına geri döner. Afganistan’a gelir gelmez, Rus sempatizanlı Afgan ileri gelenleri tarafında sıkıştırılacaktır ve hatta kendilerine katılmadığı takdirde öldürüleceğini söylerler. Yaklaşık iki ay geçer geçmez Abdulkerim Mahdum tutuklanır. Şıvırgan hapishanesinde 14 ay tutuklu kalan Mahdum, burada özel hücrede tutulur ve çeşitli işkencelere maruz kalır. 1980 yılında Babrak Karmel’in iktidara gelmesiyle, genel aftan yararlanarak hapisten çıkar. Hapisten çıktıktan sonra 6 ay gibi bir süre Afganistan’da kalan Mahdum, tüm aile fertleriyle birlikte derhal Pakistan’a kaçarak geçer.
Pakistan'da Türk asıllı mücahitlerin, çok haksızlıklara maruz kaldığını gören Abdulkerim Mahdum, parti kurmaya karar verir. 1980 yılında tüm Afgan Türklerini bir çatı altında toplayan ''İttihadiye-yi İslami Vilayeti Şimal Afganistan'' isminde bir Türk parti kurar. Pakistan hükümeti tarafından da aynı diğer Afgan partileri gibi resmi olarak tanınır. Mahdum partisini kurduktan sonra Afganistan dan gelen tüm Türk mücahitleri silahlandırır. Kardeşi Mennan Mahdum’u da bizzat silahlandırarak Ruslara karşı direnişe yollayan Mahdum, bir taraftan parti işleri, bir taraftan da ağabeyi Nurettin ve kardeşi Kemalettin ve kendi ailelerini Türkiye'ye göndermenin yollarını arar.
Daha sonra yalnızca kendi ailesini kurtarmakla vicdan azabını çekeceğini düşünen Mahdum, Türkiye’ye Afganistan Türkleri adına dilekçe yazara ve iltica talebinde bulunur.
Dönemin Cumhurbaşkanı Orgeneral Kenan Evren tarafından dilekçesi onaylanır. Mahdum 1982 yılında Afganistan’da yaşayan tüm Türk boylarından toplam 4 bin 500 kişi ile Türkiye'ye gelir.
Üç ay içinde geri partisinin başını dönmeyi düşünen Mahdum, zamanın iktidarı tarafından can güvenliği gerekçe gösterilerek gönderilmez. 6 oğul 5 kız babası Mahdum hayatını daima Türk milletine hizmet aşkıyla harcamıştır. 
Mahdum hayatının son demlerini vatanı aziz bildiği Türkistan'a Afganistan'ın küzeyinde yer alan Şibirgan'a geri döndü 30 Eylül 2019 yılında hayata gözlerini yummuştur. 
Yayınlanmış herhangi bir kitabı olmayan Mahdum’un sayızız şiiri bulunmaktadır.