10 Şubat 2014 Pazartesi


 HACI ABDULLAH LOKANTASI

İstanbul'un her köşesi bir tarih kokuyor. Geçtiğimiz günlerde Beyoğlunda, İşletme ruhsatı Sultan II. Abdülhamit Han tarafından verilen Hacı Abdullah lokantasında yemek yedik.
1888 yılında açılan damak tadına ve göze hitab eden Hacı Abdullah lokantasının tarihten gelen eski gelenk ve göreneklerini yaşatarak, usta çırak ilişkisinin en ustaca yaşandığını gördüm. Biz Türk'lerde et yemekleri bir kültürdür.

Öyle tahmin ediyorum ki en iyi etli yiyeceklerin de bizde olduğunu düşünüyorum. Bu çeşitlerin ve renklerin en güzel örneklerini ise ustaca işlendiği ve hayata geçirildiği yerin ise Hacı Abdullah Lokantası olduğunu gördüm.
Yemek çeşitlerinin lezzeti sadece yerel halka değil yabancı konukların da dikkatini hayli çekmiş durumda.

Çeşitli ülkelerden gelen resmi ve özel heyetler, "Abdullah Efendi”de ağırlanırmış. 1915 yılında ise Abdullah Efendi Lokantası, Karaköy Rıhtımı’ndan Beyoğlu’na taşınır. İstiklal Caddesi üzerinde bulunan Rumeli Han’ın zemin katında hizmetine devam eder. Abdullah Efendi burada da Usta Çırak ilişkisi çerçevesinde işine devam eder.