TÜRKMEN DUTARI - CURA (CORA)
Türkmen Dutarı'nın Türkmen ahali arasında çok büyük bir yeri vardır.
Her Türkmen ailesinin evinde seyrek de olsa mutlaka Türkmen Dutarı’nı
görürsünüz.
Öncelikle Türkmen Dutarı’nın ismine biraz değinmek istiyorum.
Du ifadesi köken olarak Farsça’dan gelmektedir. Du demek iki demektir. Tar da
tel anlamına gelir. Bu ‘Tar’ ifadesi köken olarak nereden geldiğini pek bilmem
amma tar sözcüğü Türk lehçelerinde çokça kullanılan bir ifadedir. Şiirlerde de çokça
kullanılan bir sözcüktür.
Mesela: Saçının tariy. Zülfinin tariy … benzer kelimeler
görmek mümkün.
Şimdi Dutarı Anadolu’ya getiren Türkmenler zamanla üzerinde
çeşitli değişiklikler yapmıştır. Teli iki değil de üç telli, altı telli saz, bağlama ve
bunun gibi çeşitlendirmişler.
Ancak Anadolu’ya gelmesine rağmen Orta Asya’da Dutar
özelliğini korumuş hiç bir mutasyona uğramamıştır.
Ben ismini Dutar olarak zikretmektense Anadolu’da kullanılan ‘’Cura’’ olarak çalınan ve aynı zamanda iki telli ve penesiz elle vurgulu olarak çalınan cura Türkmence (Cora) ifadesinin kullanılmasından yanayım.
Cora Türkmence’de çift demektir. Bu çalgıda da iki telden
oluştuğu için iki cora telden olduğu için Cora daha mantıklı. İki arkadaş bir
diğerine coram ifadesini kullanır. Bir benzer diğer parça için de diğer eşi
nerede diyeceğine bunun Corası nerede ifadesini kullanmaktadır. Aynı bu şekilde
Cura Cora bence daha mantıklı geliyor. Bu Dutar’ın Türkçe adı bence Cura (Cora)
dir arkadaş.

Şimdi Dutar yani Curanın nasıl yapılışından biraz bahsetmek
istiyorum. Türkmen Dutarı’nın ağacı tamamen dut ağacından yapılır. Gövdesinin
yapılacağı dut ağacı çok özenle seçilir. Seçilen gövde dut ağacı toprak altına
gömülerek ve üzerinden ateş yakılarak haftalarca kumda muhafıza edilir.
Tamamen nemi alındıktan sonra Dutar yani cura yapılar.
Dutarın hatta teli dahi ipek böceğinin kozasından çıkan ipek ile yapılır.
Bir rivayet vardır Hz. Hızır (ASV) Türkmen bir köye varır.
Türkmen köyde Dutar çalan bir yiğidi görür. Yiğidin nazlı nazlı çaldığı Dutarı
eline alır ve bir iki teline dokunarak şöyle der:
-‘’Haaa Leyla ile Mejnun bir araya gelmiş. Leyla ile Mejnun
kavuşmuş. Bu saz insanları etkilemeyecek de hangi çalgı aleti etkiler’’ der.
Türkmen dutarını dinleyip de etkilenmeyen yoktur. Özellikle
usta birinin çaldığı dutarı saatlerce değil günlerce dinlendiği Alman
araştırmacısı tarafından kaleme alınmıştır.
(Derleyen: Muhammet
Osman Mahdum)