3 Nisan 2020 Cuma

 TÜRKMEN DUTARI - CURA (CORA)


Türkmen Dutarı'nın Türkmen ahali arasında çok büyük bir yeri vardır. Her Türkmen ailesinin evinde seyrek de olsa mutlaka Türkmen Dutarı’nı görürsünüz.
Öncelikle Türkmen Dutarı’nın ismine biraz değinmek istiyorum. Du ifadesi köken olarak Farsça’dan gelmektedir. Du demek iki demektir. Tar da tel anlamına gelir. Bu ‘Tar’ ifadesi köken olarak nereden geldiğini pek bilmem amma tar sözcüğü Türk lehçelerinde çokça kullanılan bir ifadedir. Şiirlerde de çokça kullanılan bir sözcüktür.

Mesela: Saçının tariy. Zülfinin tariy … benzer kelimeler görmek mümkün.
Şimdi Dutarı Anadolu’ya getiren Türkmenler zamanla üzerinde çeşitli değişiklikler yapmıştır. Teli iki değil de üç telli, altı telli saz, bağlama ve bunun gibi çeşitlendirmişler.
Ancak Anadolu’ya gelmesine rağmen Orta Asya’da Dutar özelliğini korumuş hiç bir mutasyona uğramamıştır.

Ben ismini Dutar olarak zikretmektense Anadolu’da kullanılan ‘’Cura’’ olarak çalınan ve aynı zamanda iki telli ve penesiz elle vurgulu olarak çalınan cura Türkmence (Cora) ifadesinin kullanılmasından yanayım.
Cora Türkmence’de çift demektir. Bu çalgıda da iki telden oluştuğu için iki cora telden olduğu için Cora daha mantıklı. İki arkadaş bir diğerine coram ifadesini kullanır. Bir benzer diğer parça için de diğer eşi nerede diyeceğine bunun Corası nerede ifadesini kullanmaktadır. Aynı bu şekilde Cura Cora bence daha mantıklı geliyor. Bu Dutar’ın Türkçe adı bence Cura (Cora) dir arkadaş.

Anadolu’da Şelpe olarak da çalınmaktadır. O da bağlama tarzı ancak vurgusu elle pene kullanılmadan yapılmaktadır. Şelpe ise bağlama yani altı telle sazlarla çalınmaktadır.
Şimdi Dutar yani Curanın nasıl yapılışından biraz bahsetmek istiyorum. Türkmen Dutarı’nın ağacı tamamen dut ağacından yapılır. Gövdesinin yapılacağı dut ağacı çok özenle seçilir. Seçilen gövde dut ağacı toprak altına gömülerek ve üzerinden ateş yakılarak haftalarca kumda muhafıza edilir.
Tamamen nemi alındıktan sonra Dutar yani cura yapılar. Dutarın hatta teli dahi ipek böceğinin kozasından çıkan ipek ile yapılır.
Bir rivayet vardır Hz. Hızır (ASV) Türkmen bir köye varır. Türkmen köyde Dutar çalan bir yiğidi görür. Yiğidin nazlı nazlı çaldığı Dutarı eline alır ve bir iki teline dokunarak şöyle der:
-‘’Haaa Leyla ile Mejnun bir araya gelmiş. Leyla ile Mejnun kavuşmuş. Bu saz insanları etkilemeyecek de hangi çalgı aleti etkiler’’ der.
Türkmen dutarını dinleyip de etkilenmeyen yoktur. Özellikle usta birinin çaldığı dutarı saatlerce değil günlerce dinlendiği Alman araştırmacısı tarafından kaleme alınmıştır.

 (Derleyen: Muhammet Osman Mahdum)