6 Kasım 2016 Pazar

ŞEHİT KEMALETTİN MAHDUM

1980 yılında Afganistan'ın şıvırgan kenti Derzap ilçesinde şehit olan Kemalettin Mahdum'u rahmetle anıyoruz.
İslâm'da en büyük mertebe olarak bildiğimiz Şehid-i Ala olan amcamız Şehit H. Nurettin Mahdum'u, Şehit Kemalettin Mahdum'u, Şehit Mennan Mahdum ve Şehit Molla Hacı Mamamızın şefaatçı olması ümidiyle her daim rahmetle anıyoruz.

Şehidlerin Allah katında kadir ve kıymetleri pek yüce olduğu gibi, Âhirette en büyük rütbenin peygamberlikten sonra şehidlik olduğu belirtilmektedir.
Bunun içindir ki, şehitlerin bütün günah ve kusurları Cenabı Allah tarafından affedilir.
Hz. Peygamber (SAV), Uhud´da şehit düşenler için şöyle buyurmaktadır:

"Kardeşleriniz Uhud´da şehit olunca, Allah onların ruhlarını yeşil kuşların cevfine koydu. Cennetin nehirlerinden içerler, meyvelerinden yerler. Arşın gölgesinde asılı altından kandillerde yerleşirler. Yiyecek, içecek ve istirahatlerinin güzelliğini görünce, "Keşke, derler Cennette hayatta olup, rızıklandırıldığımızı biri dünyadaki kardeşlerimize haber verse. Ta ki, cihaddan geri kalmasınlar, savaş esnasında kaçmasınlar."
Cenab-ı Allah, "Sizin bu halinizi onlara ulaştıracağım." der.
Ali İmran suresinde de şöyle buyurmaktadır:
"Allah yolunda öldürülenleri sakın ölü sanmayın. Bilakis onlar diridirler, Allah´ın lütfundan kendilerine verdikleri ile sevinçli bir halde, Rableri katında rızıklandırılırlar. Arkalarından gelecek olanlara şunu müjdelemek isterler: Onlara hiçbir korku yoktur ve onlar üzülmezler. Allah´tan bir nimeti ve lütfu ve Allah´ın mü´minlerin ecrini zayi etmeyeceğini müjdelemek isterler.”
(Derleyen: Hacı M.Osman Mahdum)

9 Ağustos 2016 Salı

MUTLU HATIRA

GÜZELİM MEMLEKETİMİN NADİDE ÇİÇEKLERİ





7 Ağustos 2016 Pazar

BAŞKA TÜRKİYE’MİZ YOK

15 Temmuz’da FETÖ’nün darbe girişimi sonucu canım ülkem büyük bir badire atlattı.
Yüce Türk halkını tanımayan işbirlikçileri ve terör örgütün gerçekleştirmiş olduğu bu hain girişimi tüm Türk halkı ile aynı hassasiyeti gösteren yurt dışı Türklerde büyük
üzüntü yaşadı.
Dünyada tek varlığımız, incimiz güzelim Türkiye Cumhuriyeti'nin kılına zarar gelmesini istemeyiz.
Özellikle bize her daim ‘’Ağabey’’lik yapan, Türkiye Cumhuriyeti'nin, her daim bizi himaye eden yüce Türk halkının yanında olduğunu, derdini dert, kederini keder ve sevincini sevinç biliriz. 

ERDOĞAN’IN TALİMATI İLE SOKAKLARDAYIZ

Türkiye Cumhuriyeti'ni ve onun baş komutanı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve tüm ülke yöneticileri için en derin saygı ve dualarımızla anmaktayız.
Ta uzaklarda, 3000 kilometre mesafede olmamıza rağmen kalbimizin en derin yakınlığında bir hissiyatla yaşayan Afganistan Türkmenleri olarak Şah ülkemiz güzelim incimiz
Türkiye’de olup bitenleri büyük bir üzüntü ile izledik.
Cennet ülkemiz incimiz Türkiye cumhuriyetine nasıl böyle bir şeyi reva görürüler anlamakta zorlandık.
Allah’tan diliyoruz ki kim cennet ülkemiz Türkiye’ye zerre kadar zarar vermek isterse kahrolsun.
Peygamber duası sinen nice sahabeler ve nice evliya dualarının sindiği bu güzelim vatan için canını feda eden nice şehitlerimize, tankın altına kendisini atarak canını siper eden şehitlerimize Allah’tan rahmet, demokrasi gazilerimize de acil şifalar diliyoruz.

AFGANSİTAN, PAKİSTAN VE ARABİSTAN’DAKİ TÜRKMENLERDEN DUA

Afganistan’da yaşayan biz Türkmenler de Cumhurbaşkanımız, milletin baş komutanı Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın talimatı ile sokaklara çıkarak Türkiye Cumhuriyeti'nin yanında olduğumuzu, acısını acımız, sevincini sevincimiz bilerek sokaklara döküldük.  Her daim Türkiye’nin yanında olduğumuzu gösterdik. 

Camilerde namazın ardından Türk halkı, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve şehitlerimiz için dualar okundu.


Türkiye Cumhuriyeti için, kardeşimiz akrabamız Türk halkı için dualarımız yalnızca Afganistan’da değil, Pakistan’da ve Arabistan’da yaşayan Türkmenler olarak toplu halde Kuran-ı Kerim kıraat edilerek hatmi şerif çıkıldı, dualar okundu.


ACINIZ ACIMIZ

Acınız acımız, kederiniz kederimiz, sevinciniz sevincimiz.

Dünya’da Türkiye’den başka neyimiz var.
Allah Türkiye Cumhuriyeti'ne ve yüce Türk halkına zeval vermesin. Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Allah uzun ömür versin. Seninle şahlanan, uyuyan Osmanlı'yı canlandıran ‘’Reyis, Usta’’ artık  çok oluyoruz.
Seni çekemeyen, senin önüne engel koymak isteyene Allah hiç bir zaman yol vermeyecektir.
Yolun açık olsun Reyis, Allah yar ve yardımcın olsun.
(Derleyen: Hacı Osman Mahdum)




12 Temmuz 2016 Salı

GÜZELİM MEMLEKETİMDE BAYRAM HAVASI

Ramazan ayının bereketi ve mağfiretinin heyacanı aylar öncesinden başlar.
Herkesi bir telaş kapladığı gibi hayır ve hasenatta da bir yarış havasına girilir.
Huşi içersinde eda ettiğimiz ibadetimizin verdiği iç huzuru tüm yurt genelini de kaplar. Bir aylık orucumuzu tuttuktan sonra, Yüce Yaradan'ın bize bahşettiği Ramazan Bayramı'nı Anadolu'nun her köşesinde olduğu gibi Bayram Namazı eda edilir ve Cami içi veya dışında toplu halde bayramlaşma merasimi düzenlenir.

Tüm müslüman kardeşler olarak sarılır bayramlaşılır.
Ardından evde hazırlanan kahvaltı yapıldıktan sonra yakın akrabalar ve tanıdık dost eş yarlar ile bayramlaşılır. Çocuklarda ayrı bir telaşle harçlıklarını alır ve şeker toplarlar.
Etresi gün akraba ziyaretleri tamamlanmış ise, Evliya ve enbiyaların türbeleri ziyaret edilir.
Bizde güzelim başkent Ankara'nın Beynam ormanlık alanında piknik yaparak tanıdık dost ve akrabalarımızla hasret giderdik.

Ardından Konya'ya Mevlana Celalettin Rumi Hazretlerini ziyeret ettik. Burada tanıdık ahbaplarımızı ziyaret ettik.
"Konya'ya gelirsiniz de Etli Ekmek yenmez mi?" dedik ve Konya'nın meşhur Etli Ekmeği'nden nasiplendik.
Tabi bizim içimizi saran heyecan ve Ramazan bereketinin vermiş olduğu huzur ve ferahlık, kardeşim Ağabeyim ve Ümre kardeşim Orhan Ateş Başkanımızı ziyaret ettik. Kendisinin bayramını kutladık ve bir günlük misafirliğini yaşadık.

Çorum'un Oğuzlar ilçesini gül gülüstanlık yapan Orhan başkanın yapmış olduğu çalışmaları ve halkı ile kurmuş olduğu yakın diyaloğa yakından şahit olduk.
Kendisinin iç güzelliğini temiz kalp ve güler yüzlülüğünü dış mekana da yansıtan Orhan ağabeyimizin çalışmalarında başarılar dileriz, Allah yar ve yardımcısı olmasını temenni ederiz.
Güzelim Oğuzlar ilçesinin Cevizinden bahsetmeden geçmek mümkün olmaz. Nasil ki Trabzonda Anzer Balı varsa Çorum Oğuzlar ilçesinin de meşhur Cevizini yat etmemek elde değil.
Tabi bizi bir bayram havası kapladı ya, yukarı doğru Sinop'u siyarat ettik Aradan Boyabat ilçesinden geçtik. Bizi kendisine hayran bırakan Boyabat ilçesindeki Tarihi Kale ve temiz nazif hali ile ilçenin güzelliğinden etkilenmemek mümkün değil.

Tertemiz bir ilçe, camiler ve içinden geçen şarıl şarıl akan nehirin görüntüsü tipik Oğuz Türkmenlerinin kuracağı bir şehir görüntüsü veriyor.
Türkmenler nereye yerleştiyse önce otlak bir alan, daha sonra da sulak bir arazinin olmasına önem göstermişler. Boyabat ilçesi de aynı bu şekildeydi.

Boyabat'ın Türkmen oba olduğunu anlamak için insanlarının güler yüzlülüğüne ve yediklerini incelemeniz yeterli. Güzelim kuzu çevirmesini yemeden Boyabatı ziyaret etmenin hiç bir anlamı olmaz.
Boyabat'ta yıllarca ata mesleği olan kuzu çevirme lokantası işletmecisi, burada her gün ortalama 160 kuzunun tüketildiğini söyledi. Zaten bu Türkmen obasında bu tüketim olmasaydı şaşardık. Allah bereket versin.
Yine güzelim pirincini es geçmek de olmaz. Çok güzel pirinç üretilen bu bölgede damak tadına da diyecek yok yani.

(Muhammet Osman Mahdum)





30 Haziran 2016 Perşembe


MAHDUM AİLESİ İFTAR VERDİ


İstanbul Zeytinburnu'da Afganistan Türk'lerinin kurduğu Türkmen Vakfı Genel Merkezi'nde Mahdum ailesi tarafından organize edilen İftar yemeğine yüzlerce insan katıldı.

İstanbul'da tahsil gören yüzlerce fakir öğrenci ve aynı zamanda sığınmacı olarak yaşam mücadelesi veren yüzlerce gencin bir arada iftar etmesi, çevre halkı tarafından da takdir edildi.

İftara katılan öğrenci ve sığınmacılar ile göçmenler, organizasyonu yapan Mahdum ailesine canı gönülden hayır duası ve temennilerde bulundular.

İftar programını hazırlayan ve organizasyonda emeği geçenlerin cümlesinden Allah Razı olsun.
Türkmenler Vakfı'nda Ramazan ayı boyunca her gün farklı şahıslar tarafından iftar verilmektedir.
Ayrıca düğün ve bu tarzı etkinliklerde bu Vakfta icra edilmektedir.

HACI ABDULLAH VE COĞRA HALAÇ (Coğra Aşpez Baba)

Bu arada, halk içinde saygın bir yere sahip olan Hacı Abdullah Melen ve Coğra Halaç ( Coğra Aşpez) baba da Mübarek Ramazan ayı içerisinde Hakkın rahmetine kavuştuğu için kendilerine Dua ve niyazda bulunuldu.
(Osman Mahdum)   

18 Ocak 2016 Pazartesi

MEŞHUR TÜRKMEN ŞAİRİ




            RÜSTEM MUHLİS


               (1931-1981)

Afganistan Türkmenleri arasında en seçkin şairlerinden biri olan Rüstem Muhlis, Şıvırgan’ın Kızılayak kasabasında 1931 (Hicri 1309) yılında dünyaya geldi.
Eğitimini Kızılayak kasabasında Türkmenlerin ileri geleni Halife Kızılayak tarafından yaptırılan Kızılayak Medresesi’nde tamamlar. Damullah Yazberdi Karamkul tarafından eğitilen Rüstem Muhlis, dini eğitimi yanı sıra Türkmen edebiyatı ile de yakından ilgilenmeye başlar.
Yaklaşık 300 öğrencinin eğitim aldığı medresede, aydın görüşü ve kıvrak zekası ile dikkat çeken Muhlis, medresede Kuran-ı Kerim hafızlığı, Hadis, Nahu ve Fıkıh ilimlerini alır ve aynı yerde öğrencilere eğitim vermeye başlar.
Dini eğitimi ile yetişen Rüstem Muhlis aydın görüşü sayesinde Türkmen edebiyatı ile de ilgilenmeye başlar.
Muhlis lakabını da yazmış olduğu şiirlerinde kullandığı adı ile anılmaya başlayacaktır. Muhlis’in yazmış olduğu şiirlerinin konusu ve veznesinin çok yüksek olduğu gibi aynı zamanda şekil ve ozanlık derecesi de oldukça gelişmiştir.
Aydın düşünceli, gelecek nesiller için çok endişeli ve olabildiğince ileri görüşlü olan Rüstem Muhlis, halkının da aydın görüşlü olmasını isterdi. Halkın daha bilimli olması için aydın görüşlü kişilerin daha çok yetişmesi yönde daima halkını teşvik eder, onları daima bilime davet ederdi.
Halk arasında saygın bir yeri olan, fakir bir aileden gelen Rütem Muhlis, yazmış olduğu şiirlerinin çoğu halkının günlük hayatta karşılaştığı dertler, sorunlar ve bölgede yaşanan eziyetler, insaflı olmayı, insanlara iyilik etmeyi, mahşer günü, zalimlerin yapmış oldukları eziyeti eleştiren bir çok şiirler yazmıştır.
Afganistan Türkmenlerinin dertlerini, karşılaştığı sorunları çok iyi bilen Muhlis, kendi dönemlerinde yaşadıkları eziyetleri de yazmış olduğu şiirlerde açık bir şekilde dile getirmiştir.
Yaşamının son zamanlarında bazı ard niyetli insanların ‘’Mücahit’’ ismini kullanarak insanlara eziyet verenleri hiç çekinmeden cesurca eleştiren Muhlis, aynı zamanda kendi ölümünü de böylece hazırlamış olur..
Afganistan'da iktidar boşluğu ve Sovyetler Birliğinin işgali döneminde bir gurup kendini bilmez insanlar Rütem Muhlis’i öldürürler. (1981)
Aşırı derecede Türk milliyetçi olan Rüstem Muhlis’in Türkhan isminde bir oğlu, Hayrunisah, Nurcemal ve Ayşe isminde üç kızı var. Oğlu Türkhan da aynı Rüstem Muhlis gibi çok iyi yetişmiş ve sayısız şiiri bulunmaktadır.


YARANLAR

Bir mün üç yüz dokuzuncu at yılı
Dünya gelip gözüm açtım yaranlar
Gam hane geldim diyip ağladıp dili
Göz yaşımı yere saçtım yaranlar.

Çarşamba günü bir Cevza ayında
Gelip gözüm açtım gam serayında
Vatan tuttum bir harabat cayında
Gede yanıp gede üçtüm yaranlar.

Ağlap indim bu gaygılı caya
Gam bilen gelip men fani seraya
Sataştım yaranlar acap govgaya
Gaygıli şerbetten içtim yaranlar.

Bildim bu dünya ken sraydır
Gelip otir herkim kim bu gul baydir
Ertesi göçmeli duşulgah caydir
Nesiben gelip duşdum yaranlar.

Dünya gelip yağşi güni görmedim
Gaflatımda bir maksada yetmedim
Bihuda kerlere ömrümi satdım
Toba edip Allaga gaçdım yaranlar.

Muhlis aydar geldim doli gam bilen
Anadan doğuldum gözüm nem bilen
Aşık oduna dovam bolmazam bilen
Gaygi deryasında akdım yaranlar.


AĞLAR MEN

Ey Hudaya talmurup men zar ağlap
Bir munasıp hemdem diyip ağlar men
Bul garip gönlüni huar eylep her dem
Özüm yani fırğam diyip ağlar men

Yalan aytman doğruluk süren bolsa
Aht fimanında rast duran bolsa
Arzu bilen dosti den gören bolsa
Şohil yari görsem diyip ağlar men.

Gamli günimi şirin sözden şad etse
Dostum diyip arttır ağşam yat etse
Yöreğimi mehirden abadan etse
Şona boyun eğsem diyip ağlar men

Bir yıldan göründek bolsa her günde
Söhbet etsen bolsa hormati sende
Şolar yali aşna bolsa dil zinde
Cani nısar atsam diyip ağlar men

Muhlis aydar gönlüm dolu gam bilen
Otur boldi ömrüm gam matam bilen
Yörek ah o gözüm doli nem bilen
Bahtli devran sürsem diyip ağlar men


(Derleyen: Hacı Osman Mahdum)