22 Ağustos 2010 Pazar

BÜYÜKELÇİ MEMDUH ŞEVKET ESENDAL'I GÜNEY TÜRKİSTAN TÜRKLERİ OLARAK DAİMA MİNNETLE YAD ETMELİYİZ
Biz güney Türkistan ahalisi olarak, Milletvekili, Yazar ve Büyükelçi Memduh Şevket Esendal'ı daime minnet ve şükranla anmaktayız.
O bizim adeta bir kurtarıcımız, bağımsızlık ve özgürlük mücadelecesi olan biz halka, en dar günümüzde yüce Türk halkının sıcak elini göstererek Afgan topraklarında himaye etmiştir.
Sayın Rıza Bekin'in, Büyükelçi Memduh Şevket Esendal hakkında hazırlamış olduğu şu yazıyı her Güney Türksitan'lı gençlerin mutlaka okumasını istiyorum.
1919-1920'li yıllarında Rusların Afgan Hükümetine büyük baskıları vardı. Türk cumhuriyetlerindeki soydaşlarımız (özellikle Türkmenistan ve Özbekistan’dan) büyük kitleler halinde kaçarak Afganistan’a sığınıyorlardı. Bolşevik ihtilaline karşı direnen ve elinde yeterli miktarda mühimatı kalmadığı ve komünist zulmünden kaçan bu kardeşlerimiz sınıra yakın bir bölgede bekletilmişlerdi.
Moskova, bunların iadesini talep etmiş, Afgan hükümetinden olayı öğrenen büyükelçi Memduh Şevket Esendal, durumu derhâl Ankara’ya bildiriyor ve akabinde Başbakan Serdar Haşim Han’a giderek bu konu hakkında görüş alışverişinde bulunuyor.
Esendal, bu insanların yetenekli, tahsilli, tüccar ve çiftçi olduklarını ve gelecekte bu insanların Afganistan’ın gelişmesine büyük katkılar sağlayabileceğini ifade ederek, bu kardeşlerimizin Afganistan’ın kuzeyindeki Kunduz bölgesinde iskân edilmelerini sağlamıştır.
Esendal, yıllar sonra bu fikirlerinde haklı çıkmıştır. Kunduz bölgesi bu çalışkan ve yetenekli insanlar sayesinde ekonomik açıdan canlanmıştır. Dünyaca meşhur astragan kürk üretimi bu sığınmacı Türkler sayesinde gelişmiş ve Afganistan’ın başlıca ihraç ürünü olmuştur. Memduh Şevket Esendal, Sovyetlerden kaçarak Afganistan’a sığının Türklerin kuzey bölgesine yerleşmelerini sağlamakla bu bölgede Güney Türkistan’ın doğmasına vesile olmuştur.
Afgan Türklerinden olup, askeri okullarda öğrenim gören Özbek ve Türkmen öğrencilerin Kabil’deki askeri okullardan çıkarılmaları, kayıtlarının silinmesi için, Moskova, Afgan hükümetine baskı yapmış, nota vermiştir. Baskılara dayanamayan Afgan hükümeti bu Türk kökenli öğrencileri okullardan atmıştır. Bu öğrencilerin büyük bölümü Esendal tarafından Türkiye’ye gönderilmiş. Bu öğrencilerin çoğu albay rütbesine kadar yükselmiş, bir kısmı diğer üniversitelere geçiş yaparak profesör ve doktor olmuşlardır.
Örneğin; Türkmen aşiret reislerinden birinin oğlu olan Nizamettin Alatlı, Harp Okulunda okumuş, topçu subayı olarak Türk ordusunda uzun yıllar hizmet etmiş, albaylıktan emekli olmuştur.