24 Ağustos 2014 Pazar

YAVUZ SULTAN SELİM HAN'IN MISIRI FETHİ
SIRASINDA SİNA ÇÖLÜNDEN GEÇİŞİ

Osmanlı ordusu Mısır‘a doğru hareket etmiş ve karşılarına Mısır‘a ulaşmaları için doğal bir engel olan Sina çölü çıkmıştır. Osmanlı askerleri 1,5 senedir seferde bulundukları için yorgun düşmüşler ve vezirlerden bazılarıda bu çölün geçmenin imkansız olabiliceğini geçilse bile çok asker kaybı olacağını düşündükleri için pek istekli olmamamışlardı. Bunu hisseden Yavuz Sultan Selim Han, ordusuna hitaben bir konuşma yaptıktan sonra atı Karaduman‘ı Sina Çölüne sürmüş ver arkasından Osmalı ordusuda çöle doğru yürüyüşe geçmiştir. Çölde yürüyüş çok çetin olmuş su idareli kullanılmış teyemmüm ile abdest alınmıştı. Çölü geçiş sırasında bir ara Yavuz Sultan Selim atından inerek yürümeye başlayınca doğal olarak padişahın yürüdüğü bir sırada kimsenin altı srıtında olamayacağından bütün orduda at sırtında olanlar vezirler, beyler beyiler ve sipahiler atlarından inerek yürümeye başladılar. Son derece cevval ve heybetli Yavuz Sultan Selim derin bir huşu içerisinde önüne bakarak yürüyordu, vezirler ve askerler bu durumu merak etmişlerdi acaba sultan neden yürüyordu? Hemen vezirler padişahın nedimesi, sohbet arkadaşı ve sırdaşı olan Hasan Can‘a müracaat ederek durumu öğrenmesini istediler Hasan Can padişahın yanına yaklaşarak;
- Hayırdır inşaallah Sultanım bütün ordu merak eyler; Devletlü padişahımız, aceb niçin yaya yürürler?diye telaş ederler, dedi.
Yavuz Sultan Selim büyük bir maneviyat ve huşu içerisinde Hasan Can‘a dönerek;
-”İki cihan sultanı Peygamber efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem önümüzde yaya yürürlerken biz nasıl at üzerinde olabiliriz Hasan Can?…
Bir müddet bu şekilde giden Selim Han, tekrar atına binmesiyle geri kalanlarda atlarına binerek yollarına devam ettiler.
Ve geçilmez denilen Sina Çölü 13 gün gibi kısa bir sürede geçilmiş, yaklaşık 100 yıldır yağmur yağmayan çöle ordunun geçiş sırasında yağmur yağmıştır.