28 Ekim 2009 Çarşamba



CUMHURİYETİMİZİN KURULUŞUNUN 86. YIL DÖNÜMÜ TÜM SEVDİKLERİMİZE KUTLU OLSUN

26 Ekim 2009 Pazartesi


GÖNÜLLÜ TÜRK DOKTORLARI, AFGANİSTAN'DA 3 BİN KİŞİYİ SAĞLIK TARAMASINDAN GEÇİRDİ

Türkiye'den Afganistan'a gelen gönüllü Türk doktorları, 5 ayrı vilayette 3 bine yakın hasta, Tahhar ve Şıvırgan'da bulunan yetimhanelerde de 133 çocuğu sağlık taramasından geçirdi.

Kimse Yok Mu Derneği, Ümit Hekimler Derneği ve Türk İşbirliği ve Kalkınma İdaresi (TİKA) tarafından organize edilen sağlık taramasında, Şıvırgan'da bulunan yetimhanede yapılan sağlık taramasında duygulu anlar yaşandı.63 çocuğun barındığı Şıvırgan Yetimhanesi'nde İdare Amiri olarak çalışan Muhammet Osman, Türk halkının yardımseverliğini bildiğini ve kimsesizlerin daima yanında olduğunu ifade ederek, “Binlerce kilometre uzaktan gelerek bizim en dar günümüzde elimizden tutan Türk doktorlarına ve Türk halkına minnet duyuyoruz” dedi.
TİKA'nın yetimhaneye eşofman yardımı yaptığını belirten Osman, ayrıca Şıvırgan'da eğitim veren Şıvırgan Afgan Türk Lisesi tarafından da 6 adet bilgisayar verildiğini söyledi.

“Türk Doktorlarını gördüğüm zaman sahipsiz olmadığımı hissettim”

Şıvırgan Yetimhanesi'nde Taliban döneminde mayın patlaması sonucu babasını ve tek bacağını kaybeden Allahdat, Türk doktorlarının sıcak ilgisinden etkilendiğini belirtti.4 yaşında Taliban'ın yola döşediği mayına basarak babası ve bir bacağını kaybettiğini ifade eden Allahdat, “Türk doktorlarının bizi tedavi etmek için buraya kadar gelmelerine çok sevindim. Onları gördüğüm zaman sahipsiz olmadığımı hissettim” diye konuştu.
Gece uyurken altını ıslatmaktan şikayetçi olan Allahdat, protez bacak istedi.Allahdat'ın 12 yıldır patlamadan dolayı tramva yaşadığını kaydeden doktorlar, çocuğa hipnoterapi uyguladı.Türk doktorları, 5 aylıkken yetimhaneye getirilen Fayzullah'ın da içine kapanık olduğunu ve arkadaşlık kuramadığını gözlemledi.7 kız çocuğunun bulunduğu ve açıldığından bu yana 4 kez yer değiştiren Şıvırgan Yetimhanesi'nde 6 öğretmen, 4 hademe, 2 bekçi ve 3 aşçı görev alıyor.

Sabit bir yeri olmayan Şıvırgan Yetimhanesi'nin yıllarca kirada olduğu belirtildi. Bu arada Kimse Yok Mu Derneği Basın Danışmanı İsmail Kılınç, kardeş ülke Afganistan'a ayrı bir önem verdiklerini ifade ederek, Şıvırgan Yetimhanesi'ndeki eksiklikleri tespit ettiğini söyledi.Kılınç, dernek olarak yetimhaneye çocuk ayakkabısı, battaniye, nevresim, kıyafet ve gıda yardımı yapılması için çeşitli girişimlerde bulunacağını belirtti.

Afganistan Türk'lerinin Lideri Abdulkerim Mahdum'da muayene edildi
Şıvırgan Yetimhanesi'nin sağlık taramasının ardından Kızılayak kasabasına geçen Türk doktorları, Afganistan ve Türk bayraklarıyla karşılandı.Yaklaşık 6 bin kişinin yaşadığı Kızılayak'ta bulunan Afganistan Türk liderlerinden Abdulkerim Mahdum da muayene edildi.Daha sonra kasabanın sağlık ocağına geçen doktorlar, 75 kişiyi sağlık taramasından geçirdi ve ilaçlarını verdi.Kasabanın ileri gelenleri tarafından çok sıcak bir şekilde karşılanan ve ağırlanan doktorlar, Afgan halkına bir nebze de olsa katkıda bulunmanın mutluluğunu yaşadıklarını kaydetti.


TEŞEKKÜRLER

Öncelikle böyle bir organizasyonu yapan Ümit Hekimler Derneği (ÜHDER) Kimse Yokmu Derneği ve TİKA çalışanları yetkililerine en derin saygı ve selamlarımızı sunar, en derin teşekkürlerimizi sunarız. Çok ihtiyaç duyduğumuz bir zaman böyle bir organizasyonu yaparak susuzluğumuzu gideren dost ve akrabamız olan yüce Türk halkına ve Türk Doktorlarına çok teşekkür ederiz.
Osman Mahdum

SAĞLIK TARAMASINA KATILAN DOKTORLARIN GÖRÜŞLERİ

Türkiyedeki herkesin değil ama tüm Afgan halkının bildiği Türk-Afgan kardeşliği, yapılanlarla pekişiyor. Çanakkalede bile aynı cephede omuz omuza çarpışan bu iki uzak coğrafya insanı aradaki uzaklığa rağmen yeniden birleşti ve birleşiyor. Cephede ekmeğini paylaşan asker gibi yada geride kocasını bekleyen kadının bileziğini göndermesi gibi birşey bu yapılanlar. Yardımdan öte birşey yani.Afganistan a yapılacak bir haftalık sağlık taraması için haberdar edildiğimde hiç tereddüt etmeden evet dedim.Hem gönüllü olarak hiç ücret almadan yapılan hizmetin hazzını almak, hem de dost ve kardeş ülke olan Afgan halkını bu zor günlerinde yanlarında olduğumuzu vurgulamak için hazırlıklarımıza başladık.İlaçlar ve çeşitli hediyeler toplamaya başladık.Her an bombaların patladığı bir ülkeye gitmek ne kadar doğru olurdu bilmem ama Ümit Hekimleri derneği ve Kimse yok mu derneğinin aracı olması bize güven veriyordu. 25 Nisan sabahı kabil havaalanına inince,manzara bana hiç iç açıcı gelmedi.Ta ki otobüslerle Kabil Türk Afgan kız lisesindeki karşılama törenine kadar…okul bahçesindeki yol boyunca ellerindeki kırmızı güllerle Türkçe hoş geldin diyen yüzleri görünce iyi ki gelmişim dedim.Bir haftalık Kabil ziyaretimizde Afgan meslektaşlarımızla sıcak dostca ilişkiler kurduk.
Bilgi aktarımında ve tıbbi yardımlarda bulunduk.Türk okullarındaki Afgan öğrenciler bizlere tercümanlık yaptılar.Askeri hastanede bizler için hoş geldin merasimi yapıldı,Afgan devlet televizyonu canlı yayında bulundu.Bu sıcak karşılamalar Türkler olarak ne kadar sevildiğimizin göstergesiydi.Ayrılacağımız günde tekrar çeşitli hediyelerle bizlere minnettarlıklarını belirttiler.Buradan bütün meslekdaşlarımı böyle gönüllü faaliyetlere katılmaya ve bu duyguyu yaşamaya davet ediyorum.İyi ki gitmişiz.Teşekkürler Ümit Hekimler ve Kimse Yok mu derneği yetkilileri ve TİKA yöneticileri…Opr.Dr.Yıldız TANRISEVEN - Kadın hastalıkları ve doğum Uzmanı


Giderken duygular kabarıktı, oraya gidince dahada kabardı. Zor bir coğrafya. 15 sene Rusya ile 15 sene kendi aralarında 30 yıl savaşmışlar fakat hala ayakta durmaya çalışıyorlar, bu insanları takdir ediyorum. Maksat insanlara faydalı olabilmekti. Faydalı olduğumuzu düşünüyorum. Hem muayene yaptık hemde Afgan meslektaşlarımızla küçük çaplı bir eğitim programı yapmış olduk. Yeni bilgilere ihtiyaçları var.Duygulu anlar da yaşadık. Çok zaman bizimde arkadaşlarımızın da gözleri ıslandı. Samimi insanlar ve duygularını belli ediyorlar. Bir gün tanımadığım bir çocuk bana doğru gelerek beni akşam yemeğine evlerine davet etti.Çok duygulandım. Bu sağlık taramalarına ve bu tür hizmetlere her coğrafyada insanların ihtiyacı var. Bunları daha sıklıkla yapabilmeliyiz.
Dt.Hikmet MÜDERİSOĞLUÜHDER ve KİMSE YOK MU Afganistana sağlık hizmeti vermek üzere yola çıktık.İstanbul'dan hareketle Kabil ve ordan da Mezarı Şerif'e 7,5 saatlik bir karayolculuğu sonrası ulaştık.Amacımız yaklaşık 30 milyon nufusa sahip bu ülkedeki sağlık sorunlarına bir nebze de olsa katkıda bulunmak,mevcut durumu yerinde tespit ederek ileride yapılabilecek daha büyük projeler oluşturmaktı.Elimizdeki imkanlar dahilinde Afgan halkına derman olmaya çalıştık.Onların gözündeki bize Türk insanına karşı o sevgi dolu ışık herşeye değerdi.Bizim ilgi ve yakınlığımıza karşı altta kalmak istemezcesine göstermiş oldukları o mağrur fakat mütevazı teveccüh beni çok duygulandırdı.Daha sonraki projelerde bulunma ve orada hizmet etme şevki oluşturdu.Bu hizmetlerin, temeli Osmanlı zamanında atılmış olan Türk-Afgan kardeşliğini pekiştireceği inancındayım.
Dt.Ömer Faruk ŞARKBAY

Ümit Hekimler Derneği’nin insanlığa ümit olma çağrısına koştuk. Afganistan bu koşunun başlangıcı oldu. Niyetlerimizdeki gönüllük esasını amele dökme gayretimiz neticesinde ihtiyaç sahiplerine ruhi ve bedeni yardımlarda bulunabildik. Afganistan’daki o zorlu hayat şartlarına birkaç gün bile olsa giyecek, yiyecek, tıbbi malzeme ve teşhis tedavi süreçleriyle dur demeye çalıştık. İnşaallah ÜMİTLE yapılan bu çağrıya artarak ve daimiyet kesbederek devam ederiz.
Gülsema ÖZEN-Radyolog

Bu bir haftalık sağlık taraması, meslek hayatımın en mutlu olduğum günleriydi. Mükemmel bir organizasyon yapılmış. Yurtdışındaki diğer sağlık taramalarınızda beni ilk sıraya yazarsanız memnun olurum. ‘’Ümit Hekimleri’’ne, TİKA’ya ve Kime Yok mu’ya teşekkürler...teşekkürler.
Opr.Dr. Esra KIRSEVER-Kadın hastalıkları ve doğum

Afganistan’a ilk gittiğimde Kabildeki TÜRK-AFGAN kız lisesine gittik.Buradaki Öğrencilerin Aldığı dereceleri duymak bizim için büyük bir sevinç kaynağı oldu. Afgan halkının birçok sorunları var.Halk fakir ,Sağlık en önemli sorunları ,Kanalizasyon sistemleri yok,elektrik yok,eğitim sistemi çok zayıf.Savaşın insanlık üzerindeki etkileri açık bir şekilde görülüyor. Seyahatimiz sırasında bize Afganlı bir kız öğrenci rehberlik etti.Bu sebeple onları biraz daha yakından tanımak fırsatı bulduk.Bizleri kendilerine yakın görüyorlar.Kardeş milletler olduğumuzu birkez daha anlamış olduk.
Ecz.Ayşe İLGİN


Afganistana giderken olumsuz koşullarla karşılaşmayı göze almıştık. Tv lerden izlediğimiz görüntü ve haberler bizde bu kanıyı oluşturmuştu çünkü. Bir yandan da halkın Türkiye insanını sevdiğini, askerlerimize karşı olumsuz davranışlarının bulunmadığını biliyor olmamız bizi rahatlatan unsurlardandı. Bizden çok ailelerimiz endişeli ve tedirgindi, mayınlara dikkat etmesini önerenler mi ararsınız , orada yemek yemeyin yanınıza yiyecek alın diyenler , evletlarını gitmekten vazgeçirmeye çalışan anne babalar mı istersiniz. Hasılı birçok arkadışımız oraya bu psikolojik bariyerleri aşarak gelmişlerdi. Kabil'e indikten sonra ilk durağımız olan Afgan-Türk okulundaki öğrenci ve öğretmenlerin bizi güllerle ve sıcak bir ilgiyle karşılaması hepimizi duygulandırdı, daha başlangıçta iyi ki gelmişiz dememize sebep oldu. İnsan her yerde insan , eğer o mayayı alıp iyi yoğurursanız melekleri imrendirecek manzaralar oluşturursunuz. Kalblere inancı ,insanı ve kainatı sevmeyi yerleştrirseniz o kalblerden de iyilik ve güzellikten başka şey yansımaz. Bizler de gittiğimiz yerlerde öğrenciler ve ailelerinin yüzlerinde bunları gördük. Sevgi ,ilgi,minnettarlık. Orada gördük ki ,taşıma suyla değirmen dönmez . Evet gitmeli her konuda yardımcı olmalıyız ama okullara ayrı bir önem vermeli, desteklemeli , sayılarını arttırmalı ve onların çocuklarını geleceğe hazırlamalıyız. Doktor,mühendis, öğretmen olsunlar ve ülkelerine sahip çıkıp kalkındırsınlar diye. Afganistandaki eğitim gönüllülerine minnet ve şükranlarımızla...
Uzm.Dr. Hafize ERKAL-Çocuk hastalıkları

Kardeş müslüman ülke Afganistan Halkının ızdırabını Türk Halkı olarak yüreğimizde her zaman hissediyoruz. Müslüman dünyası acaba bu zor durumdaki ülke halkı için neler yapabiliyor. Yoksa biraz vurdumduymazmı? bana öyle geliyorki son düşüncem ağır basıyor. Kendime sorduğum zamanlarda oldu ben ne yapabilirim diye? Birgün Ümit Hekimler Derneğinin bu ülkeye doktorlardan oluşan bir sağlık ekibi gönderdiğini duydum. Sonra bana da teklif geldi. Bende bu gönüllüler ordusuna katılmaya karar verdim.
Amacım bu ülke insanlarını yakından görebilmek, azda olsa onların içinde bulunduğu zor şartları hissedebilmek, acılarını bir nebze olsun paylaşabilmek ve de tedaviye muhtaç bir kaç kişiye yardım edebilmek.Bu duygularla yola çıktım. Havaalanına ayak bastığımda ilk gördüğüm toz toprak içinde ve kısmen harabeyi andıran bir şehir. Ekibimiz ilk olarak Türk Gönüllülerince açılan Afgan-Türk Kız Lisesini ziyaret etti. Okul personeli bizi en güzel şekilde ağırladı. Burada çalışan Türk Öğretmen kardeşlerimizden Allah razı olsun. Çünkü eğitim sisteminin işlemediği, bir çok insanın okul yüzü görmediği bu topraklarda buradaki müslüman kardeşlerimize çok zor şartlar altında eğitim veriyorlar. Sonra sağlık ekibimiz dört gruba ayrıldı. Benimde içinde olduğum grup Tahhar Bölgesinde TİKA'nın açmış olduğu hastanede görevlendirildik. Buradaki doktorlarla bilgilerimizi paylaştık. Sağlık taramasına katıldık. bir nebze olsun bu insanların derdine derman olmaya çalıştık.Dönüş yolunda ekipteki arkadaşlarla ortak düşüncemiz 'ne iyi ettikte böyle bir organizasyonda yer aldık' oldu.
Opr.Dr. Sahabet ŞAHİN-Kadın hastalıkları ve doğum

Afganistan sağlık taraması her yönden çok verimli geçti. Giderken içimdeki tereddütlerim Afganistana ayak bastıktan sonra kayboldu.Müthiş bir sıcak karşılama oldu .Resmi protokollarla karşılandık. Ve her gittiğimiz yerde söyledikleri ‘’ biz sizi misafir olarak görmüyoruz kardeş olarak görüyoruz kendi eviniz gibi rahat olun’’ sözler oldu.
Özellikle orada bulunan Afgan-Türk okulları öyle güzel bir zemin hazırlamış ki bir gururlandık ve duygulandık .O öğrencileri görünce gözyaşlarımızı tutamadık.Bütün bu geçirdiğimiz günler boyunca meslek hayatımda aldığım en güzel günlerinden biriydi.
Organizeyi yapan arkadaşlara bir daha ki sağlık taramalarında her zaman hazır olduğumu söyledim.
Opr.Dr. Hasan TOK -Genel cerrahi uzmanı

Sanırım her hangi bir maddi ücret karşılığında kimsenin cesaret edemeyeceği bizim de istemeyeceğimiz bir şeydi; Afganistan’a sağlık hizmeti götürmek. Ancak Ümit hekimleri ve Kimse Yok Mu? Derneğinin bu uzaktaki, garip ve yoksul, sahipsiz kalmış ülkeye karşılıksız sağlık hizmeti götürmek için duyurduğu Kimse Yok Mu? nidasına sessiz ve cevapsız kalmak olmazdı. Bir grup sağlık çalışanıyla düştük yollara.
Ülkemin en geri kalmış şehrinden daha geri kalmış bir yerdi Kabul. Su yok, kanalizasyon yok hatta trafik lambası bile…Ziyaretçileri olduğumuz Türk – Afgan Kız Lisesi öğrencileri, misafirlerini ellerinde güllerle karşılarken mor renkli başörtüleri ile ‘çölün ortasındaki bir leylak bahçesini’ andırıyorlardı. Bir grup ‘her şeyinden vazgeçip’ ‘her şeye talip olan’ öğretmen arkadaşları görünce yaşadığımız burkuntu ve tereddüt, büyük bir güven ve iç huzura dönüştü. Meğer Afganistan’da Kimler Varmış.Afgan insanının sıcak karşılaması ve içtenliği ‘Niye daha önce gelmedik?’ dedirtirken, farklı hastanelerde yaptığımız ortak muayenelerde meslektaşlarımızın gösterdikleri saygı ve ihtimam, Türkiye’nin esasından ne kadar da büyük bir görev üstlendiğini gösteriyordu.
Afgan Askeri Hastanesinin Komutanı ‘Birçok ülke yardım ediyor ancak Türkler karşılıksız yaptıkları yardım ile diğerlerinden ayrılıyor’ diyerek iki ülke arasındaki sağlam bağa işaret ediyordu. Bir Afgan milletvekili ile yaptığımız Türkçe konuşmada söylediği cümle ise önümüze konan bir hedef gibiydi; ‘Gelecek ile ilgili tüm ümidimiz bu Türk Okulları’. Bir hekim olarak bu kısa süreli gezide edindiğimiz en önemli ders sadece Afgan kardeşlerimizin değil tüm dünyanın bizden çok beklentisi olduğuydu. Bunun için de çok ama çok daha fazla gayet ve çalışmaya ihtiyaç var.
Uzm.Dr.Basri GÜNER -Pikiyatr Uzm Dr. Aysu Yağmur GÜNER- Psikiyatr

25 Ekim 2009 Pazar



TÜRKMEN TEKERLEMELERİ

TEKERLEMELERİN ÇOCUKLAR ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ
Tekerlemelerin çocukların davranışlarının gelişmesinde olumlu katkıları vardır.
Tekerlemeler çocukların zekâ, bilgi, duygu ve davranışlarını geliştirir. Çocuklardaki birlikte öğrenme, gülme, iş görme bilincini geliştirir. Onları sosyal yönden geliştirir ve paylaşımcı hâle getirir.Tekerlemeler çocukların ana dillerini güzel ve doğru biçimde kullanma becerisini geliştirir. Onlarda mevcut olan ana dili sevgisini besler.
Çocuğun kelime dağarcığının gelişimine katkı sağlar. Hayal dünyalarını zenginleştirir. Çocuklara topluluk karşısında konuşabilme cesareti aşılar.
Afganistan Türkmen çocukları arasında söylenen bu tekerleme, çocukların kelime hazinesinin gelişmesine yarar sağladığı gibi aynı zamanda dil kabilyetinin geliştirilmese de büyük yarar sağlamaktadır. Günümüzde tamamen kaybolmaya yüz tutmuş bu tekerlemeler artık pek söylenmiyor.


CIKKA CIKKA BİLERZİK

Cıkka cıkka bilerzik,
On elimde on yüzük.
Yüzücüğü yitirdim,
Arzıl hana yeterdim.
Arzıl Han'ın atlari,
Boyunda dumar hatlari.
Arpa Bersem İymeyer,
Buğday nirden tapayın.
Beğden Beğe çapayın.
Depsem sandık açıldı,
Ak dümeler seçildi.
Ak dümeni kim çöpler,
Ağam oğli beğ çöpler.
Ağam oğli her işde,
Öter gider Perişde,
Perişte'nin vahti bar,
Tam üstünde tahti bar.
Tam üstünde yatalin,
Turnam gelse atalin.
Ata ata üç boldum.
Ganatlıca guş boldum.
Ganatın bersen uçayın,
Barıp derya düşayın.
Derya suyunu guruttum.
Ak balığını çüyrüttüm.
Gurlam geldi guk diydi.
Gulucığıma cik diydi.


ÜŞİDİME ÜŞİDİM
Üşidime üşidim.
Dağdan alma daşidım.
Almacığımı yitirdim.
Yetti guya yetirdim.
Yettiguyu beş geçi.
Beşiside ürküci.
Ürküci gazanda gaynar.
Bilbil yolunda sayrar.
Bilbil çıkdı oduna.
Garga sıçtı buduna.
Garga deldir gamıştır.
On barmağım gümüşdür.
Gümüşli parmağima.
Gazanda gaymağima.
Yör mama gider bolsan.
Ak öyün tutar bolsan.
Ak öyün bahasi,
Mün bir eşek bir köşek.
Oğul Hacat'ın bahasi.
Köprüden öten kör eşek.