26 Temmuz 2022 Salı

 

BİZ ANADAN DOĞARKEN MİLLİYETÇİ DOĞARIZ 

Biz Dünyaya gelirken Milliyetçi olarak geliriz. Kimse bize milliyetçiliğin veya Turancılığın tarifini yapmaya kalkışmasın.

Bizim Turan bilincimiz, tüm dünyada Türk kültür ve medeniyetini yaşayan her Türk milletinin derdi ile dertleşiriz, kederi ile kederleniriz, sevinci ile sevinir ve mücadelesini kendi mücadelemiz olarak biliriz.

Kimileri rahmetli babam Abdulkerim Mahdum hakkında yazdığım ‘’Orta Asya’da bir Turan Lideri Afganistan Türkleri’nin Lideri Abdulkerim Mahdum” adlı kitabımın hemen ardı sıra, Turancılık hakkında ayrıntılı bir bilgi ile en ince ayrıntılarına kadar kalem karalamaya çalışarak ‘her gelen Turancı’ ayaklarına yatmasın manasında kinayeli bir makaleye denk geldim.

Bu yazıdan şahsen ben alındım. Çünkü bizim bildiğimiz Turancılık yukarda da bahsettiğim gibi dünyanın neresinde olursa olsun, bir Türk’ün derdi ile dertlenebiliyorsam ben Turancıyımdır. Kendi çıkarlarım için kendi milletimi ezmiyor, kullanmıyorsam, onların dertlerini kalbimde paylaşabiliyorsam ben Turancıyımdır.

Turancılık hakkında fizyoloji, morfoloji, fiskiloji bilme bir sürü “lojiler” ile izah etmeye gerek yoktur. Bana Turancılık ayağına yatarak Moğullar’ın istilası ile Mervde yaptığı katliamları göz yumdurarak Moğulları bile Türk adı altına alacaksanız bu Turancılık bizim bildiğimiz Turancılık değildir.

Timur Lengn’in Yıldırım Beyazıt Hanı nefsani çıkarları için ta Ankara’ya kadar gelerek eziyet çektiren Moğul dönmesi Timur Leng’i Türk ayaklarına yatarsanız benim bildiğim Turancılık böyle değil, Türk milli örf adetini yaşamayan milli kültürünü yaşamayan ve yaşayan Türk halkına eziyet edenlere de Türk ismini çok görürüm.

Bana Turancılık öğretmenize gerek yok. Ben Anadan doğarken Türk ve Turancı olarak doğdum benden dünyaya gelecek neslimde Türk ve Turancı olarak doğacaktır.

Biz Türklerde, acıma hissi, kişi hakkına göz dikmemek, masum olan kişiye saldırmamak, senden af dileyeni affetmek hissi ve her şeyden önce vicdan hissi doruk derecededir.

Bu saydıklarımın biri olup da bir diğeri olmamamasın mümkün değildir. Türk kanı taşıyan biri paylaşma, yer verme ve vefa düşüncesinin olmaması mümkün değildir.

Hülasa biz Turancılığı, Milliyetçiliği dersle, kalemle, kâğıt ile okulla değil kanımızdan gelen içimizden gelen milli duygu ile öğreniriz.  Analarımız bizim milliyetçiliğimizi kulağımıza söylediği ninnilerle öğretir.

Acıma hissi, çalışkanlığı, kimseye muhtaç olmadan kendi kendine yetinmeyi biz çocukluğumuzdan hayatın verdiği tecrübeden öğreniriz.

Hissi Turancılık, anlık Turancılık, bilmem ne ne Turancılık. Ne demek Turancılık tek olur. Amacın Türk milletinin birlik ve beraberliği içerisinde olmasının hayalini kurabiliyorsan sen Turancısın. Türk milli kültürünü, örf âdetini yaşayanların dertlerini derdin olarak görüyorsan Turancısın. Milli hedefin Türk İslam Ülküsü ve KIZILELMA oluyorsa sen Turancısın.

Bizim geçmişimiz iki yüz ya da beş yüz yıllık bir geçmiş değil. Bizim geçmişimiz 5 bin yıllık bir geçmişe sahibiz. Türk halkının göndere çektiği bayrak beş bin yıldır hiç inmeden göklerde parlamaktadır. Renk değiştirmiş olabilir ancak hiç gönderden inmemiştir. Allah ebediyete kadar da göklerden indirmesin.

Biz ne derseniz diyebilirsiniz, Türkiye için canımız, kanımız ve ruhumuz feda olsun. Bir Türkmen yiğidi olarak Atamdan aldığım edep ve terbiye ile biz ruhumuz ile kanımız ile canımız ile Türk milliyetçisiyiz. Turancıyız 900 yüz yıl atalarımın kandaşlarımın ve karındaşlarımın aldığı Anadolu toprağı içinde canımız kanımız feda olsun.

Bu toprak için renk belli etmeden Turancı ayaklarına yatanlarında neresine batarsa batsın bu topraklar biz Türkmenlerin toprağı.

Atalarım dokuz yüz bin yıl önce bu toprakları bize vatan yaptıysa, yine atalarımızın bize emanet bıraktığı toprakların bekçiliğini de biz yaptık.

Şimdi kardeş kardeşin evine geliyor bırakın hor görmeyin. Kanında Türk kanı varsa o milletten ihanet gelmez. Asıl bu topraklara ihanet edenlerin soyuna sofuna bir bakarsanız en çok onlardan zarar görmektedir.

Biz Türk halkı Anadolu topraklarına hiçbir zaman vefasızlık edemeyiz, etmedik de.  

Bizim sizden ne farkımız var, sorarım size. Kabahatimiz sizin bıraktığınız topraklara bin yıl bekçilik etmek mi. Orta Asya’da çorak arazide çöl ortasında, susuz kurak arazilerin bin yıllık bekçiliğini yapıyoruz ve halende yapmaya da devam ediyoruz.

Şimdi kendini geliştiren biri olarak Turancılık hakkında ders vermeye kalkıyorsunuz.

Teessüf ederim. Vesselam.

 

Muhammet Osman Mahdum

 Emekli Gazeteci Yazar