12 Temmuz 2016 Salı

GÜZELİM MEMLEKETİMDE BAYRAM HAVASI

Ramazan ayının bereketi ve mağfiretinin heyacanı aylar öncesinden başlar.
Herkesi bir telaş kapladığı gibi hayır ve hasenatta da bir yarış havasına girilir.
Huşi içersinde eda ettiğimiz ibadetimizin verdiği iç huzuru tüm yurt genelini de kaplar. Bir aylık orucumuzu tuttuktan sonra, Yüce Yaradan'ın bize bahşettiği Ramazan Bayramı'nı Anadolu'nun her köşesinde olduğu gibi Bayram Namazı eda edilir ve Cami içi veya dışında toplu halde bayramlaşma merasimi düzenlenir.

Tüm müslüman kardeşler olarak sarılır bayramlaşılır.
Ardından evde hazırlanan kahvaltı yapıldıktan sonra yakın akrabalar ve tanıdık dost eş yarlar ile bayramlaşılır. Çocuklarda ayrı bir telaşle harçlıklarını alır ve şeker toplarlar.
Etresi gün akraba ziyaretleri tamamlanmış ise, Evliya ve enbiyaların türbeleri ziyaret edilir.
Bizde güzelim başkent Ankara'nın Beynam ormanlık alanında piknik yaparak tanıdık dost ve akrabalarımızla hasret giderdik.

Ardından Konya'ya Mevlana Celalettin Rumi Hazretlerini ziyeret ettik. Burada tanıdık ahbaplarımızı ziyaret ettik.
"Konya'ya gelirsiniz de Etli Ekmek yenmez mi?" dedik ve Konya'nın meşhur Etli Ekmeği'nden nasiplendik.
Tabi bizim içimizi saran heyecan ve Ramazan bereketinin vermiş olduğu huzur ve ferahlık, kardeşim Ağabeyim ve Ümre kardeşim Orhan Ateş Başkanımızı ziyaret ettik. Kendisinin bayramını kutladık ve bir günlük misafirliğini yaşadık.

Çorum'un Oğuzlar ilçesini gül gülüstanlık yapan Orhan başkanın yapmış olduğu çalışmaları ve halkı ile kurmuş olduğu yakın diyaloğa yakından şahit olduk.
Kendisinin iç güzelliğini temiz kalp ve güler yüzlülüğünü dış mekana da yansıtan Orhan ağabeyimizin çalışmalarında başarılar dileriz, Allah yar ve yardımcısı olmasını temenni ederiz.
Güzelim Oğuzlar ilçesinin Cevizinden bahsetmeden geçmek mümkün olmaz. Nasil ki Trabzonda Anzer Balı varsa Çorum Oğuzlar ilçesinin de meşhur Cevizini yat etmemek elde değil.
Tabi bizi bir bayram havası kapladı ya, yukarı doğru Sinop'u siyarat ettik Aradan Boyabat ilçesinden geçtik. Bizi kendisine hayran bırakan Boyabat ilçesindeki Tarihi Kale ve temiz nazif hali ile ilçenin güzelliğinden etkilenmemek mümkün değil.

Tertemiz bir ilçe, camiler ve içinden geçen şarıl şarıl akan nehirin görüntüsü tipik Oğuz Türkmenlerinin kuracağı bir şehir görüntüsü veriyor.
Türkmenler nereye yerleştiyse önce otlak bir alan, daha sonra da sulak bir arazinin olmasına önem göstermişler. Boyabat ilçesi de aynı bu şekildeydi.

Boyabat'ın Türkmen oba olduğunu anlamak için insanlarının güler yüzlülüğüne ve yediklerini incelemeniz yeterli. Güzelim kuzu çevirmesini yemeden Boyabatı ziyaret etmenin hiç bir anlamı olmaz.
Boyabat'ta yıllarca ata mesleği olan kuzu çevirme lokantası işletmecisi, burada her gün ortalama 160 kuzunun tüketildiğini söyledi. Zaten bu Türkmen obasında bu tüketim olmasaydı şaşardık. Allah bereket versin.
Yine güzelim pirincini es geçmek de olmaz. Çok güzel pirinç üretilen bu bölgede damak tadına da diyecek yok yani.

(Muhammet Osman Mahdum)