17 Mart 2010 Çarşamba



MOLLANEPES(1810-1862)

Kardeş Kalemler Aylık Avrasya Edebiyat Dergisi'nin yapmış olduğu çalışmaları ve yayınları büyük bir takdirle izliyorum.
Derginin bu ayki sayısında Türkmenlerin meşhur şairi ''Mollanepes''e geniş bir şekilde yer verdiği için bizzat dergi yetkililerine ve çalışanlarına teşekkür ediyorum.
Mollanepes Türkmen edebiyatında sevgi konusunda yaratmış olduğu şiirleri ve aynı zamanda ''Zöhre-Tayır'' destanı ile meşhur olmuştur. ''Aşk diyarının Şahı'' adını kazanan meşhur şair Mollanpes 1810 yılında Sarahs'da dünyaya geldi.
Mari, Buhara medreselerinde eğitim alan Mollanepes, kendisi gibi şair Bostanteç isminde bir kızla genç yaşta dünya evine girecektir.
Edebiyat araştırmacıları, Mollanepes'in Agacık, Ödekberdi ve Hakberdi adlarında kardeşleri olduğunu belirtirler.
Mollanepes, henüz çocukken, zekâsı ve kavrama yeteneğiyle kardeşleri ve akrabaları arasında kendini ispatlamıştır. Esasen, şairin adına eklenmiş ‘molla’ sıfatı, onun ilmini ilgililerle paylaşmasından ileri gelmektedir.
Mollanepes, genç yaşlarda âşık olarak, severek evlendiğin Bostanteç, bir çok şiire de konu olmuştur.
Ömür boyu, kaba kuvvetten ve savaştan nefret edip, karşılıklı sevgi ve saygı ile yaşamayı nasihat eden Mollanepes, sonunda nefret ettiği şeyin kurbanı oluyor. O, 1861 yılında eline kılıcını alarak vatan savunmasına çıkıp, Merv Savaşı’na katılıyor. savaşta ağır yaralanan şâir, 1862 yılında da vefat ediyor.

VAKTİDİR
Ey gönül, pendim sana merdane olsan, vaktidir,
Yanarak Hak şem’ine pervane olsan, vaktidir.
Gayr-ı Hakk’ı terk edip, bîgâne olsan, vaktidir,
Fakr hırkasın giyip, divane olsan, vaktidir,
Can çekip Cebbar’ına, canane olsan vaktidir.

Bende sen, kalk uykudan, devranın gitmezden evvel,
Göğsün üzre şom ecelin hârı bitmezden evvel,
Tut girîbânın yakaya desti yetmezden evvel,
Ejderi ağzın açıp, cismini yutmazdan evvel,
Bu kara toprak ile hem-hâne olsan, vaktidir.

Yaşın altmışa yetmiştir, civan çağlardan geçip,
Şer işe baş koyarsın, kâr-ı rahmetten kaçıp,
Kahr-ı Hak’tan korkarak, her gün gözyaşını saçıp,
Seher vakti “Hû” diye, vahdet şarabından içip,
Meşreb u Mansur gibi mestane olsan, vaktidir.

Bu cihan ra’nasının faydası yoktur canına,
Şom ecel yayın çekip, okunu atar şanına,
Hak diye bulsan kaza Allah kefildir kanına,
Gece gün hizmet kılıp, zînet verip imanına,
Devlet-i iman ile devrane olsan, vaktidir.

Ey Nefes, geçti bu ömrün, nefs için mihnet çekip,
Yahşiden yüz çevirip, gezdin yamanlara bakıp,
Kahpe dünya cilve eder, her gün göz kaşın kakıp,
Hüsn-i ciğersûzlar ile, sen de ciğer-bağrın yakıp,
Hak katında gevher-i yegane olsan, vaktidir.


NER GEZGIN

Gönlüm sana nasihat, gezsen serbeser gezgin,
Tanı dostu-duşmanını, öyüne bahabar gezgin,
Ganym bilen garcaşsan, dayım muşti-per gezgin,
Gezsen dünya yüzünde, dovam teze-ter gezgin,
Kırk yıl maya gezinçen, bütin bir yıl ner gezgin.

Iki adam uruşsa, öter yali yol berme,
Birisine gep berip, ol birine al berme,
Oval adamdan gaçma, gaçsan asla el berme,
“Jan aga, özün bil” diyip, her nekese yalbarma,
Kırk yıl maya gezinçen, bütin bir yıl ner gezgin.

Nepes, hiç bir kem durma deni-duş-u, dost-yardan,
Pul tapmasan göterme nekes bilen süythordan,
Her dilende gam basar, gönlün dolar gubardan,
Dogmaz togsan dört yılda, bogaz bolsa er-erden,
Kırk yıl maya gezinçen, bütin bir yıl ner gezgin.

Hiç yorum yok: