11 Nisan 2022 Pazartesi

 DİLİMİN İNCELİKLERİNİ SEVİYORUM

NE MUTLU TÜRK'ÜM DİYENE

Şu inceliğe bak, geçenlerde evlilik ile ilgili bir yazı okudum. Yani Türkler arasında neden Karı Koca denildiği yönünde.

Evliler için ‘’Çiftler, Eşler’’ hitapları kullanılıyor. Tabi bu beni aşar Türk edebiyatçılarının üstatların çözeceği iş, ancak biz Türk dünyasında eskiden kullanılan sözcükler en ince ayrıntıları gözetilerek ve hayat tecrübesi öncülüğünde en güzel şekilde ifadeler kullanılmıştır. Bu kullandığımız ifadeler her ne kadar kaba görünse de, ne kadar düşünceli ve ne kadar anlamlı olduğunu biraz detaylı baktığımız zaman anlayabiliyoruz.

Mesela Türkiye’de evli insanlara neden Karı Koca dendiğine bir bakın;

KARI KOCA

Kelimeleri yitirmeseydik anlardık belki. Evlenecek erkeğe eskilerin neden ”koca” dediklerini’’ diyerek başlıyor değerli bir hocam.
‘’Çünkü “koca” bilge demektir, yüce demektir. Koca demek, dağ demektir... Ve ne kadar yüce olursa olsun, üstünde kar olmayan dağ eksiktir. Dağların yücesine kar yağar diye kadına da “kocanın karı” demişler. Bakma şimdi evlenenlerin “karı-koca” ilan edildiğine. “Koca ve onun karı” olmalıdır aslında. Yani yüce bir dağ olmalı adam.

Kar gibi pak ve masum olmalı kadın. Örtmeli ve bir ömür, süsü olmalı dağın.

Çünkü üşür tepesinde kar olmayan dağ, Ne kadar yüce olursa olsun, yarım görünür.’’ Diyor değerli hocamız. 

EER AYAL

Bu yazıyı okuduktan sonra bizim Türkistan bölgesinde de evlenecek şahıslara nasıl bir isim verildiği üzerine biraz kafa yordum.

Şimdi Türkistan bölgesinde de evlenmiş iki şahsa ‘’Er-Ayal’’ deniliyor.

Er her zaman koruyan himaye eden anlamına gelmektedir. Yani Türk askerlerine de er olarak hitap edildiği gibi Türkistan bölgesinde de ‘’Eer’’ dinilmektedir. Er her zaman Türk halkı arasında himaye eden, koruyucu ve cesareti simgeleyen bir ifade olarak kullanılmaktadır.

Gelelim ‘’Ayal’’ kelime olarak da Ay ile Al iki kelimenin birleştiği bir ifadedir. Ayrıntısına girmek istersek, Ayal yani ‘’Ayın önü’’ ‘’Mehtabın önü’’ anlamına gelmektedir. Kadın bir yuvanın görünen kısmıdır. Bir yuvanın aynasıdır. Bir yuvanın huzur içersinde ve temiz bir hayat sürdüğü, o evin hanımından belli olacaktır. Bir yuvada karı huzurluysa o evde refah vardır. Huzur vardır. Bundan dolayı da Türkmenler karısına ''Ayalım'' demişlerdir. 

Ayrıca Ay ile ilgili bu ifade Türkiye’de çokça kullanılan bir deyimdir. Mesela örnek vermemiz gerekirse ‘’sevgi ifade eden sözcük olarak ‘’Mehtabım, Ay parçam’’ gibi sözcüğü çokça kullanılır.

Türkistan bölgesinde Türkmenler arasında erken evlilik çokça rastlandığı ve yaygın bir gelenek olduğu çokca görülür. Bu evlilik yaşlarının bazen 16-17-18-19 yaş arasında sıkça görülür.  

KEMPİR SOFİ

Çocuklar daha genç yaşta sorumluluk almaya başladığının farkına varırlar ve hayata erkenden atılırlar.  Evlilik mutlu bir şekilde sürdüğü takdirde yani 45-50’li yaşlara gelmeye başlandığında karı koca ''Er Ayal'' bu defa birbirine ‘’Kempir-Sopi’’ yani Sofu ve eksik Pir anlamına gelen ‘’Kempir-Sofi’’ adlarla seslenmeye başlayacaktır.

Erkek karısına ‘’Kempir’’ diyerek hitap etmeye başlar, karı da kocasına ‘’Sopi’’ diyerek hitap etmeye başlayacaktır. Bu birbirine yapılan hitapların başta Eer-Ayal olduktan sonra yaklaşık 25-30 yıl aradan ‘’Kempir-Sopi’’ diyerek hitap etmesinin ince bir ayrıntısı ortaya çıkıyor.  

Karı kocasına 25-30 yıl katlanarak hayatı sürdürebildiyse, artık o karı uzmanlaşmış, hayat onu iyice pişirmiş artık ermiş seviyesindedir. Biraz eksiği olan Pir’haline gelmiş demektir. Yani biraz eksiği olan Şeyhtir, üstattır, yol gösterindir artık o rehberdir.

Şayet Koca da karısı ile hayatını mutlu bir şekilde 25-30 yıl sürdürebildiyse ‘Sofu’’ olmuştur. Yani karısının sofusu olmuştur. Nasıl ki bir tasavvuf hayatına atılacaksan bir üstada, bir Pire sofu olması gerekiyorsa, sofuluk döneminde pirin vereceği derslerle nasıl ki eğitilerek pişirileceksen, hayat denen bu evlilik silsilesinde de karın pirinden ders alacak ve pişirileceksin. Çoluk çocuk sahibi olur. Onların yetişmesi için artık ağır bir hayat dersi ile imtihandasın.  

Burada erkeklerin gençlik dönemlerinde ve bekarlık döneminde özgürce dolaşan kural tanımaz tavırlarını yumuşatabildiyse ve Eeri’ni belle bir hayat eğitiminden geçirebildiyse aynı zamanda uslandırabildiyse ve yola getirdiyse artık karının ‘’Pir’’ olduğuna ikna olunur.

Kocanın da hayat denen evlilik hengâmesine 40-50 yıl dayanabildiyse sofu olmuş demektir. Tasavvufta bir pire sofu olan şahıs her hali ile pişmişse artık o pirin sofuluğu kabul olur. Artık o Eer pişmiş ‘Sofu’’ olmuş demektir. Bir erin nasıl pişireceği, nasıl terbiye edileceği hayatına ortak ettiği eşi ile mümkündür.  

11.04.2022 

(Muhammet Osman Mahdum)


Hiç yorum yok: